Araştırma: Medyanın Endüstriyel Hayvancılık Körlüğü

Araştırmanın orijinaline Faunalyticsten erişebilirsiniz

Arka plan

Uzun yıllardır, iklim araştırmacıları, et tüketimini azaltmadan, küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlandıran Paris Anlaşması hedeflerine ulaşamayacağımız konusunda uyarıda bulunuyorlar. Çok sayıda çalışma, küresel emisyonların %11,1 ila 19,6'sının et ve süt üretiminden kaynaklandığını doğruladı. Önde gelen küresel gıda ve iklim özneleri de insanların, özellikle gelişmiş ülkelerin, et tüketimini azaltarak bitki temelli beslenmeyi artırması gerektiğinde hemfikir.

Hayvancılığın çevre ve iklim üzerindeki etkileri çok fazla: Ormansızlaşmanın önde gelen sebeplerinden, biyolojik çeşitlilik kaybı ve başta metan olmak üzere büyük miktarlarda sera gazı yayımı. Tek başına metan, küresel ısınmanın %25'inden fazlasına neden oluyor, bu nedenle metan emisyonlarının azaltılması iklim krizi ile mücadele için kritik. Emisyonlar şu anda olduğu gibi devam ederse, gıda sektörü tek başına küresel ısınmayı 1,5°C artırıyor, sadece et tüketimini azaltmak emisyon hedefimize ciddi katkı sağlayabilir.

 Hayvansal ürün tüketiminin azaltılmasını destekleyen kapsamlı araştırmalara rağmen, araştırma sonuçları ile halkın anladığı arasında uzun süredir bir kopukluk var. Purdue üniversitesi tarafından yürütülen yakın tarihli bir tüketici araştırmasına göre: "Birçok iklim ve çevre araştırmacısı tarafından güçlü bir şekilde desteklenen 'daha az et yemenin çevre için daha iyi olduğu' inancı tüm zamanların en düşük seviyesinde" ( Lusk & Polzin , 2023 ). Bu bir çok sebebi var, ancak en önemlilerinden biri, hayvancılık ve iklim değişikliği arasındaki bağlantının medyada kaybolması!

 Faunalytics ve Sentient Media yürüttükleri ortak çalışma ile, medyanın hayvancılığın çevresel etkilerini okuyuculara nasıl ilettiğini anlamaya çalıştı. ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarından çıkan son iklim makalelerini analiz ederek, haberlerde hayvancılık – iklim bağlantısının ne sıklıkta vurgulandığını ölçtü.

Önemli bulgular

İklim haberlerinin sadece %7'si hayvancılıktan bahsediyor ve bunun iklim değişikliği üzerindeki etkisini tartışıyor. İncelediğimiz 1.000 makale arasında, hayvansal ürün tüketimi ile iklim değişikliği arasındaki bağlantı hakkında derinlemesine rapor edilen yalnızca bir avuç hikaye mevcut. Hayvancılıktan bahseden çoğu makale, endüstrinin sebep olduğu emisyon ve çevre tahribatından bahsetmiyor. Bitki temelli beslenme gibi çözümlerden bahseden yazılar bile içeriklerinde bunu önemsizleştirerek yapıyor.

Endüstriyel hayvancılık medyada iklim krizinin sebebi değil de kurbanı gibi anlatılıyor. Niteliksel analizimiz, endüstriyi derinlemesine tartışan iklim haberlerinin, hayvancılığın olumsuz çevresel etkilerinden bahsetmek yerine genellikle iklim değişikliğinin hayvan tarımını nasıl etkilediğine odaklandığını ortaya koydu. Birçok makale, sel, kuraklık ve sıcak hava dalgalarının hem ABD'de hem  dünyada “sürü” kayıplarına nasıl neden olduğunu tartışırken, endüstriyel hayvancılığın iklim krizinde oynadığı rolden bahsetmedi.

Hayvancılığı iklim değişikliği bağlamında tartışmak için çok fazla alan var. Enerji, ulaşım, emisyonlar ve fosil yakıtlar iklim makalelerinin %68'e varan bir bölümünde bahsedildi, ancak aralarındaki bağlantılara ve paralelliklere rağmen nadiren hayvancılıkla ilişkilendirildi. Örneğin ulaşım, hayvancılık endüstrisi ile aşağı yukarı aynı miktarda emisyondan sorumlu ve bu endüstrinin bir parçası, ancak ulaşımdan bahseden iklim makalelerinin sadece %8'i endüstriyel hayvancılığa da atıfta bulunmaktadır.

Hayvancılığın alt sektörlerine de medya tarafından yeterince ilgi gösterilmiyor. Hayvancılık emisyonlarının yaklaşık %62'sinden büyükbaş hayvancılık sorumludur ( FAO, 2022 ), ancak hayvancılık makalelerinin yalnızca %30'unda ineklerden bahsediliyor. Benzer şekilde, sektör emisyonlarının %54'ünü oluşturmasına rağmen makalelerin yalnızca %22'sinde metandan bahsedildiğini görüyoruz

 Buna karşı savunucular ne yapabilir?

 Doğru bilgi ile etkileşime geçin! Yalnızca bu konuda değil, medyanın her alanında kaynağınızın doğruluna emin olun ve onu paylaşın. Medya doğası gereği etkileşim ile besleniyor ve doğru kaynaklara etkileşim vermek iyi bir medya ortamı yaratmak için mühim.

 Yazarlar ile iletişime geçin. İyi ya da kötü eleştirileriniz her zaman sıcak karşılanmasa bile beklediğinizden daha fazla yanıt alacak. Eksik/yanlış bilgiyi kaynağında düzeltmek yayıldıktan sonra algıyı değiştirmekten çok daha kolay.

 Hayvancılık hakkındaki haberleri haber ajansları ile paylaşın. Bir muhabirin ilgisini çekecek bir konuşma ile binlerce insana ulaşmak mümkün.

 Başka savunucular ve kuruluşlar ile ortak hareket edin, birbirinizin görünürlüğünü artırın. Hayvancılık ve iklim krizi araştırmanın da ortaya koyduğu üzere medyada görünür olamıyor. Bu noktada savunucular olarak birbirimizin sesi olmamız bu örtülü sansüre karşı önemli bir güç.

 

 

Previous
Previous

Onları biz yarattık: Tavuklarda Seçici Yetiştirme

Next
Next

Yumurta Sözlük