Rapor: Endüstri Gözünde Hayvan Savunuculuğu
Fotoğraf: Jorge Maya
Araştırmanın İngilizce orijinaline buradan erişebilirsiniz. Kafessiz Blog için özetlenerek Türkçe’ye çevrilmiştir..
Önemli Çıktılar
· Son 10-15 yıldır endüstrinin, hayvan savunuculuğu endişesi giderek artıyor.
· Endüstri lobicilik, reklam, halkla ilişkiler, eğitim gibi karşı taktikler geliştirdi.
· Endüstri = Bilimsel, Savunucu = Duygusal algısı yaratmaya çabalıyorlar
· Tüketici ve Çiftçi iradesi eziyeti meşrulaştırmak için en çok kullandıkları argümanlar
· Hayvan savunuculuğunu zengin hobisi gibi çerçeveleyerek toplumsal desteğini azaltmak istiyorlar.
· Yine de en büyük endişeleri direkt sübvansiyonlarını etkileyen enerji kanunu gibi görünüyor, endüstrinin hayvanlara eziyet etme hakkını yakın zamanda kaybedeceği korkusu daha geride. Ulusal regülasyonlar
Arkaplan
Hayvan savunucuları her zaman endüstriyel üreticiler tarafından engellenmeye çalışıldı. Hayvanlar için makul koşullar endüstri için sömürememek ve kârlılığın azalması demek olduğu için her adımda savunucuların taleplerinin karşısında oldular. Ancak endüstrinin savunucuları nasıl algıladığı, anlattığı ve savunuculara nasıl tepkiler verdiği üzerine çok az bilgi mevcut. Bu araştırma da tam olarak bu eksikliği gidermek için yapıldı. Tüm dünyadan hayvan savunucularının endüstriye karşı adım atarken yararlanabileceğini umuyoruz.
Metodoloji
Endüstrinin savunucuları nasıl algıladığını anlamak için sektörel yayınlar incelendi. Sektörel yayınlar direkt endüstri profesyonellerinin fikirlerini içerdiği için seçildiler. Savunuculuk karşıtı yazılar ve bunun için taktikler de barındırdıkları için araştırma için değerli bir veri kaynağı. Araştırmaya yalnızca hayvan hakları, aktivizm, lobicilik gibi içerikler dahil edildi. Tam detaylı seçim algoritmasına buradan erişebilirsiniz.
Sonuçlar
Hayvan Endüstrisinin Tehdit Algısı:
Endüstri devleri faaliyet gösterdikleri tüm ülkelerde kâr için sübvansiyonlara muhtaçlar. Bu sübvansiyonlar çoğu zaman hayvanlar için kötü şartlara izin verilerek onların acısından para kazanmaları şeklinde gerçekleşiyor. Hayvan savunucuları tüm canlılar için daha iyi bir yaşamı savunduğunda ise bu endüstri için kârına yapılmış direkt bir saldırı olarak görülüyor.
Sektörel yayınlar en çok kafes karşıtı söylemlere ve çiftçilik yasasında refah standardı talebine yer veriyor. Bu noktada hem başarılı hem başarısız olmuş kampanyalardan bahsettiklerini görüyoruz. California’da 2008 yılında oylanan kafes yasağından “9, 10, 11 eyalet olduğunda ulusal bir yasak da çok yakın” diyerek en büyük çekincelerinin kayıplarının birikmesi olduğunu görebiliyoruz.
Tüm bu içeriklerde ise savunucuları küçümseyen bir dil mevcut. Başarılı kampanyalar bölgeleri vb sebeplerle önemsizleştirilmeye çalışılırken aynı zamanda savunucuları lokal menfaatleri gözetmemek ile suçluyorlar. Ancak çiftçilik yasasından bahsettikleri bir makalede yem fiyatlarının artmasını önlemek için mısırın biyodizelde kullanılmasına karşı lobicilik yaptıklarından bahsetmeyi de ihmal etmiyorlar.
Hayvan Endüstrisinin Savunuculara Bakışı:
Araştırma kapsamında incelenen yayınlar 15 yılı içerdiği için savunuculara zaman içerisinde bakış açısının nasıl değiştiğini görmek mümkün. 2000lerde endüstrinin özgüveni yüksek görünürken savunucular tehdit olarak algılanmıyor. Herhangi yasa değişikliği olacağına kimse ihtimal vermiyor, kafes karşıtı kampanyaların pazar payında ciddi bir başarı elde edemeyeceği düşünülüyordu.
2010 sonrası yayınlarda ise endüstride endişe daha çok görülüyor. Hem savunucuların eyalet düzeyinde organize olmaları hem de bu eyaletlerin çoğunlukla tarım temelli olmamaları sıkça bahsedilen noktalar olsa da hayvan refahının politik desteği endüstriyi korkutmuş görünüyor. Savunuculuğa karşı halkla ilişkiler stratejilerinin eksik olabileceğinden bahseden yazılar ve buna karşı taktik önerileri de içeriklerde mevcut. Savunucuların da artık daha yetkin ve profesyonel olduğuna vurgu yapan içerikler endüstrinin de kendini geliştirmesi gerektiğini söylüyor
Savunucuları tanımlarken endüstrinin en çok kullandığı kavramlar ise agresif, manipülatif, ekstrem ve paragöz. Bu noktada hayvan savunucusu kavramı özellikle karikatürize edilmeye çalışılıyor. Zengin küçük bir grubun eğlence amacıyla çiftçilere karşı eylemleri gibi çerçevelenmesi endüstrinin savunuculuğa karşı taktiklerinden.
Endüstrinin Stratejik Reaksiyonu
Savunuculuğa bakış zaman içinde değiştikçe endüstri kendisini savunuculuğa karşı yetersiz görüyor. Bu noktada yapılması gerekenleri öneren makaleler sektör yayınlarında görülmeye başlanıyor. Bu önerileri strateji ve anlatı olarak iki grupta incelemek mümkün.
Stratejik öneriler, tarım gruplarını fonlamak, endüstriyel üretimi öven organizasyonlar kurmak, halkla ilişkiler stratejisi geliştirmek, savunucularla nasıl temas kurulmalı, paydaşların eğitimi gibi tavsiyeler içeriyor.
Anlatı önerileri ise fiyat artışına bağlı olarak tüketici, üretim azalması sebebiyle çiftçi zarar görür anlatılarının yanı sıra ölçek ekonomisi hayvanlar için de iyidir gibi vicdana sığmayacak bilimsel manipülasyonlar içeriyor. Yine de bu alanda anlatılarının zayıf olduğunu bildikleri için kavramları değiştirerek konuşmayı da tavsiye ediyorlar, örneğin doğum kafesi yerine annelik kutusu denmesi gibi.
Hayvansal ürünlerin sağlık ile ilişkilendirilmesi de yine anlatı önerilerinde bahsedilen konulardan.
Bu anlatıların iletilmesi için ise medyanın yanı sıra çiftliklerin de özellikle kanun yapıcılara gezdirilmesi öneriliyor.
Çıkarımlar
Araştırma zaman içerisinde hayvan savunuculuğunun endüstri adına nasıl sorun haline geldiğini ortaya koyuyor. Başarılı reformlar endişelerini artırıyor ve savunuculuk karşıtı çalışmaları artıyor. Yine de endişeleri kendi pratiklerini sorgulayacak seviyede değil, sağladıkları refah şartlarının uygun ve yeterli olduğunu düşünüyorlar.
Şimdiye kadar savunuculuk emekleri işe yaramış görünse de bundan sonrası için yeni fikirlere ihtiyacımız olabilir. Endüstrinin sürekli öne süreceği tüketici endişelerine savunucuların da sağlıklı, lezzetli, sürdürülebilir alternatifler önermesi önemli noktalardan biri olacak gibi.